27 Temmuz tarihinde yapılan FED (Amerikan Merkez Bankası) toplantısında faizler 0.75 puan daha arttı. Reuters Haber Ajansı bu artışla birlikte Amerikalı ekonomistlerin yüzde 40’ının önümüzdeki yıl ülkede hafif bir ekonomik durgunluk beklentisine girdiğini açıkladı. Bu durum öncelikle konut, otomobil ve özel üniversite gibi daha yüksek hacimli harcamaların gerçekleştiği sektörleri etkileyecek. Türk ihracatçısını öncelikle ilgilendiren perakende tüketimindeki etkileri ise kısa vadede sınırlı hissedilecek. Ancak yine de hem veriler hem de mobilya, halı ve restorancılık gibi farklı sektörlerde konuştuğum Amerikalı sektör yetkilileri reel sektörde belirgin bir yavaşlamayı işaret ediyor. Öte yandan Amerika`da bu sektörlerdeki yavaşlamanın etkisi dahi Türk ihracatçısı üzerinde orta vadede sınırlı olacaktır. Yine, Çin-ABD ticari ilişkilerinin Türk ihracatçısı açısından en az ülkedeki enflasyon ve faizler kadar önemli olduğunu ve takip edilmesi gerektiğini belirtmek isterim.

Gelelim sektör bazında Türk ihracatçısı için Amerikan pazarındaki duruma. İncelediğim sektörler arasında lojistik de yer alıyor. Türkiye’nin Amerika’ya ana ihracatçı sektörlerinden birisi olmamakla birlikte bütün sektörlerde ihracatımızı doğrudan etkiliyor. Bu nedenle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kaçırılmaması gereken fırsat kapısı: Tekstil & Hazır Giyim

Tekstil & Kumaş: Amerika`ya ihracat yapan kumaşçılar, 2021 yılında altın dönemlerinden birini yaşadı. İki hafta önce yapılan sektörün en önemli etkinliklerinden Premier Vision (PV) – New York fuarındaki ortam bu yıl da ihracattaki artışın devam edeceğini işaret ediyor. Fuar yetkilileri, bu yıl New York`taki fuarda rekor katılımın yaşandığını kaydediyorlar. Çin`e alternatif arayan birçok firma Türk stantlarını ziyaret etti.

Sektörün geçtiğimiz yılki performansı hatırlayacak olursak… Kumaş üreticileri 2021 yılında Amerika`ya yüzde 33,7 artışla 840 milyon dolar değerinde ihracat yaptılar. Sektörün toplam ihracatındaki artış da benzer şekilde yüzde 33,2 olarak gerçekleşti. Bir anlamda sektör hem genel toplamda hem de Amerika ihracatında rekorlar kırdı.

Ayrıca şu önemli detayı atlamamak gerekiyor. Birçok Amerikalı hazır giyim firması kumaş alım kararlarını ABD merkez ofislerinden veriyor ve anlaştıkları kumaşçılara konfeksiyon işlemi için ürünleri Mısır, Çin gibi üçüncü ülkelere göndermelerini istiyor. Amerikalı firmaların yaptıkları bu satın almalar farklı ülkelere kumaş ihracatı olarak dış ticaret verilerimize yansıyor. Diğer bir ifade ile ABD kaynaklı bütün ihracatı Amerika`ya yapılan ihracat rakamlarında görmüyoruz. Bu nedenle Amerika kaynaklı ihracat rakamımız gerçekte daha yüksek. Geçtiğimiz haftalarda konuştuğum Amerika`da yerleşik Türk kumaş ihracatçıları 2022 yılında şu ana kadar çok olumlu bir süreç yaşadıklarını belirttiler. Özetle sektörün Amerika’ya ihracatında işler yolunda görünüyor.

Hazır giyim: Konfeksiyon sektörünün Amerika`ya ihracatındaki en önemli konu, kumaş sektörüne benzer şekilde Çin… Amerikalı alıcılar düzenli şekilde Çin`den alımlarını azaltıyor ve alternatif üretici ülke arayışına giriyorlar. Çin unsurunu bir kenara bırakırsak Amerika`ya ihracat açısında hazır giyim sektörünün gerçekleri kardeş sektörü kumaştan oldukça farklı. Örneğin, hazır giyim ihracatçıları Amerika`da kumaşçılardan farklı olarak daha küçük alıcılarla çalışıyor.

Hazır giyim ihracatçıları, genel olarak, 2008 krizinden itibaren Amerika pazarında zorlu bir dönem yaşadılar. Ancak, pandemi sonrası ortamda Amerikalı firmaların Çin`den yaptıkları ithalatı azaltmaya başlamaları ile sektöre yeni bir fırsat kapısı açıldı. Bu dönemde Türk ihracatçısı için iki ana gündem maddesi olacak. Birincisi, Amerika`da sektördeki toplam satışların üçte birinin gerçekleştiği e-ticaret dünyasına uyum sağlamak olacak. Bu sayede Türk üreticiler, ihracatçılar, doğrudan Amerika pazarında tüketicilerle buluşabilir. Ancak bu sürecin tasarlanması oldukça emek gerekiyor… Türk ihracatçısı için ikinci gündem maddesi de Amerika pazarının tasarım, tüketim beklentilerini ve trendleri anlamak olacak. Örneğin ABD`de sektördeki en büyük kategori aktif giyim ve bu pazardaki trendler, Türkiye`nin ihracat yaptığı Avrupa ülkelerinden oldukça farklı.

 

Halı ve mobilyada yavaşlama!

 

Halı & Kilim: Diğer bütün sektör ve ürün gruplarından farklı olarak Türkiye, Amerika’da makine halısı ihracatında lider ülke… Ancak geçtiğimiz birkaç ayda hem Türkiye’deki ihracatçılarımız hem de Amerika’daki toptancılar tarafında belirgin bir şikâyet var. Geçtiğimiz günlerde konuştuğum Amerikalı bir toptancı, “Stoklarımız dolu. Hızlı gitmeyen ürünlerde yüzde 50’ye varan indirimlerle eritmeye çalışıyoruz” diyor. Amerika’da büyük mağaza sahibi perakendeci tanıdıklarım da satışların son 2-3 aydır ciddi şekilde yavaşlamasından şikayetçi ve görünen o ki 2022 yılı sektör açısından çok parlak olmayacak. Ancak bu durumun en önemli nedenlerinden biri, sektörün son birkaç yılda çok büyümesi oldu. İnsanlar pandemi ile eve yönelince önce evdeki halı mobilya gibi ürünlerini yenilediler. 2021 yılında sektör ABD`de yüzde 25 gibi rekor düzeyde büyüme kaydederek 3,2 milyar dolara ulaştı. Bu rakam fabrika satış rakamları üzerinden hesaplandı. Amerika’nın ithalatındaki büyüme yüzde 35 olarak gerçekleşti. Bunun anlamı şu; geçtiğimiz yıl sektör tüketimde rekorlar kırarken, halı toptancıları 2022 yılı için stoklarını korumak amaciyla daha yüksek oranda alım yaptılar. Bu yıl sektörde yavaşlama olunca geçtiğimiz yılın siparişleriyle birlikte sektörde ciddi bir stok birikti. Yılın geri kalan yarısının sektör açısından durgun geçeceğini söyleyebiliriz. Bu ortamda Türk halı ihracatçılarının doğrudan müşteriye ulaşmak için kendi e-ticaret kanallarını oluşturmaları gerekiyor. Elbette bu yatırım gerektiren ve meyvelerini zaman içinde verecek bir süreç… Ancak ABD`ye belirli ölçüde ihracat yapan firmaların mutlaka e-ticareti değerlendirmesi gerekiyor.

Mobilya: Halı sektöründeki genel durgunluk, mobilya sektörü için de geçerli. Pandemi döneminde diğer ev ürünlerinde olduğu gibi tüketiciler ciddi oranda mobilyaları değiştirdiler. Diğer birçok ürün grubundan farklı olarak mobilya ürünleri hem pahalı hem de değişim süresi daha uzun. Bu da yılın geri kalanında yavaşlamanın devam edeceğini söylüyor bize. Geçtiğimiz haftaki yazımda da belirttiğim üzere firmalarımızın Amerika pazarı için rekabetçi oldukları spesifik ürünlere odaklanmaları gerekiyor. Örneğin, masa, sandalye, raf, yatak gibi… Genel olarak oturma odası takımı veya yatak odası takımı ürün gruplarının tamamını bir arada satmaya çalışmak çok daha zorlu bir yöntem olacaktır.

Restoran ürünleri: Aslında gıda sektörünü bir sonraki maddede ele alacağız ancak Amerika`da ekonomik durgunluğun ilk işaret verdiği sektör restorancılık oluyor. Ayrıca Amerika`da birçok Türk iş adamı restoran sektöründe faaliyet gösterdiği için bu sektör en azından algısal anlamda Türk ihracatçılar için önem kazanıyor. Genel olarak restoran sektöründe özellikle New York ve New Jersey gibi eyaletlerde yazın da etkisiyle bir yavaşlama olduğu söylenebilir. Çünkü pandemi öncesi Dünya ile kıyaslandığında yaz aylarında bu bölgelerin nüfusları çok daha fazla azalıyor. Ayrıca ekonomik durgunluğun ilk etkilendiği sektörlerden birisi restorancılık… Ancak bu durgunluk, başarılı işletmeleri sınırlı ölçüde etkilemiş durumda. Birçok restoranın en büyük sorunu gıda fiyatlarında ve iş gücü maliyetlerindeki yükseliş. Yine bu dönemde Florida gibi tatil bölgelerinde ya da Teksas gibi ekonominin iyi gittiği eyaletlerde sektörde işler yolunda ilerliyor.

 

Gıdada iki başarı öyküsü…

 

Gıda ürünleri: Sektörü Türk ihracatçılar için etnik marketler ve büyük klasik Amerikalı alıcılar diyerek iki başlıkta incelemek doğru olur. Etnik marketler ve bunlara dağıtım yapan toptancıların hedef müşterileri, Amerika’da yaşanan Türkler ve benzer damak tadını yaşayan Arap, Akdenizli, Balkan ve Kafkas kökenlilerden oluşuyor. Bütün gıda pazarı gibi etnik gıda pazarı da pandemi ve sonrasında altın yıllarını yaşadı diyebiliriz. Bu durum devam ediyor. Şu an sektörün en büyük sorunu lojistik ve Türkiye`den ürün tedariği…

Öte yandan, Amerika pazarına girmek isteyen ciddi üreticiler ve toptancıların genel olarak kafalarında şu sorunun olduğunu görüyorum: “Şu an Türkiye’de ve çevre ülkelerde de talep güçlü. Neden lojistik, ödeme ve diğer riskleri alıp Amerika`ya ihracat için yatırım yapayım? “ Gerçekten de Amerika pazarında kalıcı olmak isteyen firmaların en azından küçük ölçekli de olsa kendi depo yatırımını çözmüş olması büyük avantaj sağlıyor. Ancak Amerika hem fiyatlar hem de ölçekler açısından en cazip pazar konumunda. Amerikalı büyük mağazalara satış konusunda da pandemi sonrasında büyük imkanlar açıldı. Daha önce Türkiye ile ilgilenmeyen birçok Amerikalı Grup Türkiye`den ithalata başladı. Amerikalı büyük zincirlere gıda satışını Cibo Vita ve Aktaşlar Gıda gibi iki başarı öyküsü ile ileriki yazılar ile ele alacağız.

“Lojistikte fiyatlar daha istikrarlı”

E-ticaret: Pandemi döneminde Amazon ve diğer platformlar tarihi cirolara ulaştı. Macy`s, Nordstorm gibi konvansiyonel mağazaların toplam satışlarında online satışların payı yüzde 50`leri aştı. Pandemi sonrası oransal olarak bu rakamlar düşse dahi mutlak dolar cinsinden rakam olarak e-ticaret rakamları büyümeye devam etti. Bir diğer ifade ile e-ticaret odağı kalıcı hale geldi. Ancak son 3 ayda e-ticaret satışlarında ciddi bir durgunluk gözleniyor. Elbette bunda yaz döneminde olmamız da etkili. Bu dönemsel duruma rağmen hala Türkiye`nin rekabetçi olduğu hazır giyim, takı, ev tekstili gibi dayanıklı perakende ürünlerde online satışların toplam cirodaki payı yüzde 30`ların üzerinde. Doğrudan müşteriye ulaşmak ve pazara giriş açısından e-ticaret büyük avantajlar sağlıyor.

Lojistik & Taşımacılık: İhracatçıyı en fazla etkileyen kalemlerden biri deniz taşımacılık, konteyner fiyatları… Bütün dünyada konteyner taşımacılık fiyatlarının geçtiğimiz 1 yıla göre düştüğünü görüyoruz. Dünya genelindeki fiyatları gösteren “Dewry`s World Container Index” son bir yılda uzun yol deniz taşımacılık fiyatlarının yüzde 24 oranında azaldığını gösteriyor. Çin`den ve genel olarak Uzakdoğu`dan Amerika’ya bu azalış neredeyse yüzde 20`lere yaklaşırken; Türkiye`yi ilgilendiren Avrupa -Amerika hattındaki fiyat azalışları daha sınırlı kaldı. Ancak yine de Türkiye ve Avrupa’dan Amerika`ya lojistik taşıma maliyetleri Çin`den Amerika`ya taşıma maliyetlerinin en az yüzde 20’nin altında seyrediyor. Bu makasın kapanmaması büyük önem taşıyor. Örneğin; mutfak kabini satışı yapan toptancı bir iş adamı tanıdığım, lojistik maliyetler nedeniyle Uzakdoğu`dan tedariki limitlediklerini ancak geçtiğimiz haftalarda özellikle Vietnam-ABD navlun fiyatlarındaki düşüşle birlikte Çin dışındaki Uzakdoğu ülkelerinden ihracatı yeniden gündemlerine aldıkları belirtti.

 

 

Şimdi Teklif Alın

MATCH, Amerika'daki Çözüm Ortağınız

Alanında toplam 70 yıldan fazla deneyimi olan profesyonel ekibi ile MATCH, şirketinizin Amerika’daki tüm ihtiyaçları için en doğru tercih. Teklif formunuzu şimdi doldurun, size en kısa zamanda firmanızın Amerika’daki potansiyeli ve neler yapılabileceğiyle alakalı dönüş yapalım.

Devamını okumak ve hizmet kapsamımızı öğrenmek için tıklayın: Neden bizimle çalışmalısınız?

Şimdi Teklif Alın